Türkiye işçi sınıfının kendi gücünü ortaya koyduğu, politik süreçlere önderlik edebileceğini gösterdiği gün açısından önemli bir yeri olan 15-16 Haziran’ın üzerinden 37 yıl geçti ancak 15-16 Haziran hala işçilere ve emekçilere yol göstermeye devam ediyor. İşçilerin ve emekçilerin kendilerine yönelen saldırılar karşısında birleştiklerinde burjuvaziye nasıl geri adım attırdıklarının da en güzel örneklerindendir 15- 16 Haziran genel grevi.
15-16 Haziran 1970 ne bir günde oluştu ne de işçilerin kendiliğinden bir hareketiydi,15-16 haziran işçilerin örgütlü gücü DİSK’in kapatılmasına karşı verdiği ve gün be gün örülmüş bir direnişin de adıdır. Dönemin hükümetinin işçilerin diledikleri sendikaya üye olmasını engelleyen ve sendikal barajı yükselten yasa önerisi karşısında DİSK başkanı Kemal Türkler, işçilerin bu yasaya izin vermeyeceğini, bu yasanın açık hedefinin işçilerin örgütü DİSK’i etkisizleştirmek olacağını söyleyerek işçilerin bu yasaya karşı alacağı tavrı da belirtmiş oluyordu.
İstanbul’da üç koldan yürüyüşe geçen işçiler her fabrika önünde güçlerini ve örgütlülüklerini yükselterek yürüdüler İzmit ve Gebze tarafından Kadıköy’e, Levent tarafından Mecidiyeköy ve Taksim’e diğer yanda ise Topkapı’ya ulaşan işçiler hükümetin kendilerine karşı çıkardığı yasanın geri çekilmesini istediklerini, DİSK’in kapatılamayacağını haykırdılar. Kadıköy tarafında işçilerin üzerine açılan ateş sonucunda üç işçi öldürüldü. Sonuç olarak direniş karşısında çaresizleşen burjuvazi geri adım atmak zorunda kaldı, yasa geri çekildi.
Yeni 15-16 Haziranlar yaratacağız
15-16 Haziran’ın 37. yıl dönümünde Birlik Dayanışma Hareketi de bir basın açıklaması ve panel gerçekleştirdi. 16 Haziran 2007 14.30’da Taksim Tramvay durağında yapılan basın açıklamasında 15-16 Haziranın hala bizlere yol gösterdiğini ve işçilerin örgütlü gücünün tekrar oluşturulması ve yeni 15-16 Haziranlar yaratmanın önemi üzerine konuşuldu. “İş ekmek yoksa barış da yok”, Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” “yolumuz işçi sınıfının yoludur” sloganlarının atıldığı basın açıklaması, saat 16.00’da Ürün Sosyalist Dergi bürosunda yapılacak panel duyurusuyla sonlandırıldı. Yapılan bu basın açıklaması Birlik Dayanışma Hareketinin 1980 sonrasında tek başına yaptığı ilk eylem olması adına da önemliydi.
Ürün sosyalist Dergi bürosunda Yetgül KARAÇELİK başkanlığında gerçekleştirilen panelde 15-16 Haziranı yaşamış Hamit ŞİNDİ o günleri, direnişi nasıl ördüklerini burjuvazinin kendilerine karşı yaptıklarını ve sonuç olarak işçilerin burjuvaziye nasıl geri adım attırdıklarını, günümüzde de bu hareketin tekrar canlandırılması gerektiğini anlatan bir konuşma yaptı. TÜM-İGD temsilcisi Murat NERGİZ ise gençlik açısından 15-16 Haziran’ın önemi ve günümüzde gençliğin yolunun neden işçi sınıfının yolu olması gerektiğini, gençliğin işçi sınıfı hareketinin ayrılmaz bir parçası olduğunu anlattı. Dinleyicilerin de katkı sağladığı panelde o günleri yaşayan ve direnişin içinde olan arkadaşlarımız deneyimlerini aktardı.
Yeni 15-16 Haziranlar için görev başına