Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) 19. Olağan Genel Kurulu (25-26.12.2010) tarihlerinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
25.12.2010 saat 10.30’da başlayan TGS 19. Olağan Genel Kurul’u sendikal mücadelede yitirilenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından aralarında TGS eski genel başkanlarının da olduğu konuklar genel kurulu selamlayan konuşmalar gerçekleştirdiler. Konukların konuşmalarının ardından söz alan TGS Genel Başkanı konuşmasında tutuklu gazetecilere vurgu yaparak bu meselenin basın özgürlüğü önünde bir engel olduğunu belirtti.
TGS’nin son dönem çalışma raporunun okunması ve çalışma raporunun değerlendirilmesiyle devam eden TGS 19. Olağan Genel Kurulu Türkiye’de sendikal hareket ve sendikal hareket içinde gazetecilerin durumu hakkında yoğun tartışmalara sahne oldu. Konuşmacılardan TGS Ankara Şubesi yöneticisi Turgut Dedeoğlu TGS Genel Kurulu’nun hesap sorma ve hesap verme yeri olduğunu belirterek son dönemde gerçekleştirilen hatalarla ilgili hesap verilmesi gerektiğine değindi. Tutuklu gazetecilerin önemli bir sorun olduğunun altını çizen Dedeoğlu 1905’ten beri 63 gazetecinin katledilmiş olması, örgütlenilen iş yerlerinde yaşanan sorunlarla ilgili sendikanın pasif tutumu sorunlarına da değinerek yeni gelen yönetimin bu sorunları çözmeye aday olması gerektiğini belirtti. Çalışma raporu hakkında söz alan konuşmacılar CHP ile bağı olan Halk TV’de yaşanan hak gaspları ve Cumhuriyet Gazetesi’nde yaşanan sorunlar ve ATV-Sabah direnişi ve bu olaylara karşı sendikanın tutumu hakkında çalışma raporunda yeterli bilgi olmadığına değinerek bu konular hakkında bilgi talep ettiler. Basın sektöründeki düşük örgütlülüğün önemli bir sorun olduğunun altını çizen konuşmalarda ayrıca basın emekçilerinin kendi sendikal mücadeleleriyle ilgili haber yazarken patron yararına bir oto-sansür uygulaması eleştirildi. TGS Genel Başkanı, çalışma raporu ve son dönem faaliyetleri hakkında yapılan eleştirilerin sonrasında yaptığı konuşmada eleştirilerin sendikanın yararına olduğunu vurgulayarak eleştirilere sert cevaplar vermenin yanlış bir tavır olacağını söyledi.
TGS Genel Kurul’u gelecek dönem tahmini bütçesinin kabulü, geçmiş dönem yönetim ve denetim kurullarının aklanması, taşınmaz alımı ve şube açma-kapama yetkilerinin yeni yönetim kuruluna verilmesinin oylanmasıyla devam etti. Oylamaların ardından Genel Kurul Açıklama Komisyonu’nun hazırladığı Sonuç Bildirgesi okundu. Okunan sonuç bildirgesinde AKP iktidarının düşünce, ifade ve basın özgürlüğünü olanaksızlaştıran yüzlerce yasa hükmünü muhafaza ederek, hoşgörüsüzce uygulaması ülkemizin adını en geri diktatörlüklerle birlikte anılmasına sebep olmaktadır denilerek onlarca gazetecinin meslek çalışmalarından dolayı cezaevlerinden tutulmasının, gazeteciler aleyhinde binlerce dava açılmasının birincil sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı olduğu belirtildi. Halk TV’de gerçekleştirilen hak gaspları göz önüne alındığında CHP’nin basına karşı tutumunun AKP iktidarı ile paralellik gösterdiğine değinildi. Ayrıca halklar arasında kardeşliğin ve barışın savaşımcısı gazeteci Hrant Dink cinayetinin soruşturmasının hala sonlanmamış olması, dahası iktidar tarafından Hrant Dink’in “nefret suçu” işlemekle karalanmaya çalışılması, ABD emperyalizminin öncülük ettiği ve Türkiye’nin de ortak edildiği saldırgan ve silahlanmayı tırmandıran projeler eleştirilerek basın emekçileri düzeni ve çalışma koşullarını sorgulamaya ve sınıf bilinciyle sendika çatısı altında örgütlenmeye çağırıldı. Okunan sonuç bildirgesinin ardından TGS 19. Olağan Genel Kurul’unun birinci günü sona erdirildi.
İkinci gün yapılan seçimlerin ardından 19. Olağan Genel Kurul sona erdirilirken yeni yönetim de Genel Başkan Ercan İpekçi, Genel Sekreter Muhittin Doğan, Genel Mali Sekreterl Hüsnü Erdem, Yönetim Kurulu üyeleri de Yıldırım Boran, Mutlu Mete, Nevit Tokdemir, Alper Turgut ve Celal Uğurlu’dan oluştu. Seçim sonucuna göre, TGS Denetleme Kurulu üyeleri Aydın Kanevetçi, Medat Şenay, Tuncay Yıldırım, Disiplin Kurulu üyeleri de Durmuş Ali Başkan, Mehmet Naci Özer, Sultan Özer ve Ramazan Şanıvar oldu.