Bildiğiniz gibi uzun süredir Bilgi Üniversitesi çalışanları sendikalaşma çalışması yürütüyor. Bu amaçla işçi, emekçi, asistan ve öğretim üyelerinden meydana gelen üniversite çalışanları Sosyal-İş sendikası ile temas halindeler.
Bilgi Üniversitesi’ndeki bu örgütlenmenin en özgün yanı emekçilerin ve akademisyenlerin aynı sendikada hakları için birlikte mücadele etmesiydi. Fakat bu sendikal çalışma el değiştiren yeni Üniversite yönetimini rahatsız etmiş olacak ki yeni yönetim 2 öğretim görevlisinin sözleşmesini yenilemedi ve 25 öğretim üyesi ve akademisyeni de topluca işten çıkardı.
Özellikle sendikal çalışma yürüten akademisyenlerin işten atılması, sendikal örgütlülüğe dönük bir saldırı olarak gerçekleştirilmiştir.
Sendikalı Bilgi Üniversitesi Çalışanları tarafından yapılan yazılı açıklamada da bu durum şu ifadeler ile teşhir edildi. “Bu kıyımın tanıtım döneminde yapılmış olması, Bilgi Üniversitesine hâkim olan zihniyetin artık, alenen, ‘öğrenci’ değil, ‘müşteri’ çekmeye çalıştığını, bunun için de eğitim kadrosunun akademik kalitesine değil, pop kültür ürünü içeriksiz pazarlama stratejilerine ve reklam kampanyalarına güvendiğini tüm çıplaklığı ile ortaya koydu”
Kayıt dışı çalıştırma!
Sendikal faaliyet yürütenlerin tasfiye edildiğini belirten akademisyenler, atılan 25 kişinin yerine çalıştırılacak kadroya da dikkat çekiyor. İşten çıkarılan akademisyenlerin yerine, yüksek lisans öğrencilerinin alınacağı ve bu öğrencilerin 10 ay kadrosuz çalıştırılacağı, bunların da sigortasız, sözleşmesiz şekilde çalıştıracakları ve bu insanlara tazminat ödemek gibi bir yükümlülükleri de olmayacağını da belirtiyorlar.
Yeni Yönetim bir taşla iki kuş vurdu!
Yeni üniversite yönetimi asistanlıkta yedi yılını dolduran ve doktorasını tamamlamamış olanları işten çıkardı. Bu tabi ki tesadüfü bir durum değil. Bu asistanlar kıdemli hale geldikleri için maaşları normal asistan maaşından fazlaydı. Masraftan kısmak için de üniversite yönetimi bunları işten çıkardı. Ayrıca atılanların hepsinin sendikalı olduğunu düşünecek olursak, üniversite yönetiminin bir taşla iki kuş vurmuş olduğunu görebiliriz.
Bizler, kıdemi arttığı ve sendikal faaliyet yürüttüğü için haksız yere işten çıkarılan akademisyen, asistan ve öğretim üyelerinin uğradığı bu haksızlığı kınıyoruz.
Üniversiteleri sadece kar elde etme amacıyla işleten, eğitim emekçilerinin özgür ve nitelikli bir şekilde eğitim vermesini engelleyen bu zihniyeti teşhir ediyoruz. Bilgi Üniversitesi yönetiminin bu haksızlığa biran evvel son vermesini talep ediyoruz.
Bütün eğitim emekçilerinin sendikal hak mücadelesini sonuna kadar destekliyoruz.