Yaklaşık 4,5 milyon memur ve emeklinin iki yıl için alacağı zam belli oldu. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararına göre memur maaşları yarım puan daha arttırıldı. Karara göre kamu emekçilerine, 2012 için yüzde 4+4, 2013 için yüzde 3+3 artış yapılıyor.
KESK Yürütme Kurulu alınan %4+4 zam kararının ardından bir açıklama gerçekleştirdi. Aşağıda KESK Yürütme Kurulu’nun açıklamasını yayınlıyoruz;
Hakem Kurulu’nun Kararı, Grevsiz Toplu Sözleşme Düzenin İflas Ettiğinin İspatıdır!
Onbir üyesinden altısı doğrudan hükümet tarafından atanan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplu sözleşme kararını açıklamıştır. Geçtiğimiz hafta hükümetin yaptığı yarımşar puanlık artışları referans alan Kurul 2012 yılında kamu emekçilerine %4+%4 zam verilmesini kararlaştırdı.
Hükümetin 2013 yılına ilişkin %3+%3 teklifinde ise bir değişiklik yapmadı. Kararın 7’ye 4 alınması ve “yetkili” konfederasyon olmakla övünen Memur Sen’in önerdiği akademisyenin yüzde 4+4’e onay vermesi, kamu emekçileri sendikal hareketi açısından utanç verici bir durumdur.
Konfederasyonların ve hizmet kolunda yetkili sendikaların yüzlerce madde ile ifade edilen taleplerini görmezden gelen Kurul tüm uyarlarımıza rağmen açık bir şekilde hükümetin noterliğini yapmıştır. 4 milyonu aşkın kamu emekçisinin, emeklinin ve ailelerinin beklentilerini boşa çıkaran Kurul’un kararını ve başından beri hükümete olduğu gibi Hakem Kurulu’na da koltuk değnekliği yaparak yandaşlığını bir kez daha ispatlayan konfederasyonu kınıyoruz. Neresinden bakılsa hükümetin baskısı ile alındığı belli olan Hakem Kurulu kararı, kamu emekçileri tarafından kabul edilebilecek bir karar değildir.
Diğer taraftan başından sonuna antidemokratik ve dayatmacı bir mantıkla gündeme getirilen yasa hazırlığı ve toplusözleşme sürecinde yaşananlar, KESK’in 12 Eylül referandumundan bu yana öne sürdüğü itirazların ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, gerek “Kamu emekçilerine toplusözleşme hakkı veriyoruz” diyen AKP hükümeti, gerekse onun sendikal alandaki destekçileri kamu emekçilerini, emeklileri açıkça aldatılmış, umut ve beklentilerini istismar ederek milyonlarca kamu emekçisi ve emekli resmen kandırılmıştır.
2012-2013 yıllarını kapsayan toplusözleşme görüşmeleri, kamu emekçilerinin talepleri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir şekilde gerçekleşmiştir. Türkiye çapında geniş bir katılımla gerçekleştirilen 23 Mayıs grevi, kamu emekçisinin grev hakkının olmadığını iddia edenleri ve grevsiz toplusözleşme getiren 4688 sayılı yasayı mahkûm ederek, grev hakkımıza ilişkin tartışmalara son noktayı koymuştur.
Bugün gelinen noktada, ne AKP hükümetinin, ne de Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerinin 23 Mayıs grevi ile ortaya konulan iradeyi ve taleplerimizi görmezden gelmesi, tamamen hükümetin güdümünde hareket etmesi kabul edilemez bir durumdur. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun taleplerimizi yok sayarak, 23 Mayıs grevindeki iradeyi ve kararlılığı görmezden gelerek aldığı bu karar, kamu emekçileri nezdinde meşru ve hukuki değildir.
Gerek bileşimi, gerekse yapısı itibariyle ilk önerildiği günden bu yana eleştirilen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerinin temel taleplerinden ve ülke gerçekliklerinden tamamen uzak, hükümetin yönlendirmesiyle açıkladığı karar, Hakem Kurulu mekanizmasının baştan iflası anlamına gelmektedir.
KESK olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da, insanca yaşam ve çalışma koşulları mücadelemiz kesintisiz sürecektir. Hakem kurulunun kararı, kamu emekçilerinin haklı taleplerini ve grevli toplusözleşme mücadelesini daha da güçlendirmesi gerektiğini göstermektedir. KESK ve KESK’e bağlı 11 sendikamız, bu konuda üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.
Tüm kamu emekçilerini haklarına, taleplerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. 23 Mayıs’ta gösterilen kararlılığın, bundan sonraki süreçte daha da güçlendirilerek sürdürülmesi gerekmektedir. Bunun için tüm konfederasyonlara ve sendikalara açık bir çağrıda bulunuyoruz.
Gelin, 23 Mayıs’ta ortaya koyduğumuz iradeden ders almayanlara, taleplerimize kulaklarını tıkayarak bizimle alay edenlere gerekli cevabı hep birlikte verelim.
Gelin, kamu emekçilerinin genel çıkarlarını temel alan bir noktadan 23 Mayıs’ta ortaya koyduğumuz iradeyi sürdürelim.
Gelin, haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok sayanlara kapı kulu değil emekçi olduğumuzu birlikte gösterelim.
Gelin insanca bir yaşam için taleplerimize sahip çıkmaya devam edelim ve bu talepler için mücadeleyi birlikte yükseltelim.
YÜRÜTME KURULU