SHÇEK emekçileri 16.07.2009, saat 20.30’da Cağaloğlu’ndaki SHÇEK İl Müdürlüğü önünde seslerini haykırdılar.

shcek_logo_150_glowHaksız ve hukuksuz olarak bir sabah işlerine son verilen iki arkadaşları için biraraya gelen SHÇEK emekçileri basın açıklaması yaptılar.

Güvenceli çalışma hakkının yasalarla korunması gerektiğini belirttiler.

Dev-Sağlık-İş başkanı Arzu Çerkezoğlu şu açıklamaları yaptı:

Bizler Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde taşeron firmalar aracılığı ile yetkisiz olarak çalıştırılan Sosyolog, Psikolog, Sosyal Çalışmacı, Öğretmen, Çocuk gelişimci, bakıcı anne ve babalar, hizmetli personel ve şoförleriz.

SHÇEK bünyesinde adlarını bile bilmediğimiz onlarca şirket aracılığı ile hizmet alımı adı altında 1000’e yakın personel çalışmakta.

HERKESE GÜVENCELİ İŞ VE GELECEK İSTİYORUZ!

Taşeron firmalar aracılığı ile çalışma hayatı düzenlenen bizler her türlü güvenceden yoksun bırakılmış durumdayız.

İl özel idaresi tarafından neredeyse üç aya indirilen ihale dönemlerinin her birinden sonra sigortalarımızda boşluklar yaratılarak iş kanunundan doğan bütün haklarımız gasp ediliyor ve haberimiz olmadan bu boşluklarda gönüllü çalışıyor gibi gösteriliyoruz. Bu yolla haklarımızdan feragat etmiş gibi gösteriliyoruz.

24 saatlik iş günü sonrasında idarecilerin keyfi uygulamalarıyla izin haklarımız kullandırılmıyor. Bütün hak taleplerimiz işten atılma ve sürgün edilme tehdidiyle engelleniyor. Yukarıda adı geçen meslek grupları SHÇEK bünyesinde meslek tanımları yapılmadan, meslek ahlakı ve kuralları hiçe sayılarak idarecilerin insafına bırakılıp, herkesin her işi yapabileceği bir kaos ortamına sürüklenmektedir.

Bizler bütün haklarımızın gasp edilmesine, çocuklarımıza, kadınlarımıza ve yaşlılarımıza musallat olan suç örgütlerinin her türlü fiziksel ve duygusal şiddetine rağmen onlardan güler yüzümüzü eksik etmeden çalışma hayatında var olma mücadelesi veriyoruz. Yaşadığımız her türlü risk karşısında yetkili birimler tarafından devlet memuru olmadığımız gerekçesi ile yalnız bırakılıyoruz. Örneğin hizmet ürettiğimiz herhangi bir birimde suç örgütlerinin hedefi haline gelen arkadaşlarımız, görev başında darp edildiklerinde bile hukuksal destek verilmemekte, açılan davalar kişisel davalar olarak değerlendirilmektedir.

Ne yaman çelişkidir ki aynı idari yapılar herhangi bir meslek elemanının iş hayatında karşılaştığı sorunları imza yetkileri olmadığı halde çeşitli belgeler ve tutanaklar aracılığı ile çözmek zorunda bırakmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki SHÇEK toplumun çaresiz insanlarına hizmet üretmekle yükümlüdür. Bu kurumlarda çalışan bizlerin mutsuzluğu bütün toplumun bağrında yara açacaktır. Herhangi bir kişinin çaresizleri görmezden gelmesi merhametsizlik sayılacağı gibi egemenlerin çaresizleri kişilerin insafına bırakması da aynıdır.

Daha sonra söz alan SES Aksaray şube Başkanı Songül Beydilli sosyal hizmetlerde taşeron uygulamasının yasalara ve Anayasa’ya aykırı olduğunu, SHÇEK çalışanlarının taşeron işçisi değil,kadrolu eleman olması gerektiğini belirtti ve SHÇEK çalışanlarını bu mücadelelerinde sonuna kadar destekleyeceklerinin altını çizdi.

Songül Beydilli’den sonra söz alan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizer SHÇEK çalışanlarının sendikal örgütlülüklerine sonuna kadar destek vereceklerini belirtti.

SHÇEK çalışanları konuşmaların ardından ıslıklar ve sloganlarla protestoyu sonlandırdılar.