Kamuoyu, Tuzla tersanelerinde güvencesiz çalışma koşulları ve yaşanan iş cinayetleriyle aylardır meşgul. 97 işçi yaşamını yitirirken yüzlercesi sakatlandı. Buna rağmen somut hiçbir önlem alınmadı. Devlet ve ilgili kurumlar susmakla kalmıyor, işçi ölümlerine karşı “dış mihraklar” gibi abes kılıflar hazırlayarak, ölümleri normal göstermeye çalışıyorlar. Bazı politikacılar iş kazalarının ve ölümlerin sorumluluğunu “cahil köylüler”e yıkıyor, bazı işçi kurumları patronun ağzından konuşuyordu.
Aylardır bu ölümlere dur demek için başlatılan kampanyalara kulak tıkayan hükümet, patronların yanında olduğunu tekrar göstermişti. Bu yüzden DİSK’e bağlı Limter-İş sendikası iş durdurmak ve iş koşullarının düzeltilmesi, sosyal güvence ve emeklerinin karşılıklarının alınması için 16 Haziran sabahı bir günlük grev başlattı.

Grev sabahı tersane kapılarını ve işçilerin yol güzergâhlarını kesen Limter-İş temsilcileri, işçileri greve çağırdılar.

Tersanelerde yaşanan ölümlerin kader değil, iş cinayeti olduğu; ölümlerin arkasındaki asıl sebeplerin taşeronlaştırma, güvencesiz çalışma ve sermayenin kâr hırsı olduğu vurgulandı. Alanda grevci işçilerle birlikte BMİS, Nakliyat-İş, Genç-Sen, Deri-İş, TÜMTİS, KESK’e bağlı bazı sendikalar, TMMOB, Birlik Dayanışma Hareketi (BDH), Ürün Sosyalist Dergi, EHP, DTP, EMEP, ÖDP, SDP, ESP, Alınteri, Mücadele Birliği, HKM, Anarşistler, Feministler ve TÜM-İGD gibi kurumlarla bazı aydınlar ve milletvekilleri yerlerini aldı. Tersanelere giden ana yol Limter-İş sendikasına bağlı işçilerce kesilerek, Sedef Tersanesi’nin önü grev alanına döndürüldü. Grev türküleriyle işçiler, köylüler, aydınlar, memurlar, öğrenciler Tuzla işçileriyle dayanışarak kol kola halaylar çektiler.

Asıl Cahil Patronlardır!
Grev alanına getirilen ses aracıyla grev alanında açıklamalar yapıldı. Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç konuşmasında, tersanelerdeki ucuz iş cennetinin işçilere cehennem olduğunu vurgularken, işçilere cahil diyen patronlara seslenerek: “Madem cahiliz, bu gemileri nasıl yapıyoruz?” dedi. İşçilerin taleplerine cevap vermeyen GİS-BİR ve tersane patronlarına grevleriyle gözdağı verdiklerini söyleyen Dinç, “Artık Tuzla işçisi ölmek istemiyor” dedi. Dinç’in konuşmasından sonra DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Limter-İş’in taleplerinin karşılanmaması durumunda “Tersaneleri patronlara zindan edeceğiz” dedi.

Bolivya, Venezuella, Brezilya, Arjantin, Şili, Fransa’dan gelen çeşitli sendika ve işçi-köylü delegeleri birer konuşma yaptıktan sonra çeşitli sanatçılar konserler verdi. Grev amacına ulaştığı için saat 15:00’da sonlandırıldı.

Yaşasın Tuzla İşçisinin Mücadelesi!
Yaşasın Grev!