Bir grup aydınTekel işçileri direnişiyle destek için kamuoyuna çağrı yaparak, duyarlı tüm insanları dayanışmaya davet etti.

Açıklama metni:

KAMUOYUNA AÇIK ÇAĞRI

TEKEL işçilerinin iş – aş – ekmek mücadelesi, Ankara’nın dondurucu soğuğunda devam ediyor. Bu onurlu direniş kimi çevreler tarafından “ideolojik” bulunuyor, işçi kardeşlerimiz “yetimin hakkını yemeye çalışanlar” olarak niteleniyorlar…
Anadolu’nun can damarları fabrikalarımız yabancılaştırıldığı ve kapatıldığı için TEKEL işçileri Ankara’dalar… Başka bir deyişle, yetimin yenen hakkının mücadelesidir sokaklarda süren… Konu ile ilgili birkaç satırbaşı şöyle verilebilir;
·        TEKEL’in İçki Bölümü, 2004 yılında kasasındaki 348,4 trilyon TL ve 70 milyon YTL değerindeki içkiyle beraber, 292 Milyon ABD dolarına bir konsorsiyuma devredilmiştir.
·        Sözü edilen konsorsiyum, 2006 yılında, TEKEL’in içki bölümünün % 92 hissesini, Amerikan Teksas Pacific Group’a 3 katı fiyatla, 810 milyon dolara satmıştır.
·        Özelleştirme sonrasında 9 fabrika (Ankara, Çanakkale, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Ürgüp, Şanlıurfa, Kırıkkale, Yozgat) kapatılmış olup, bugün yalnızca 10 fabrika faaliyettedir. Böylece işçi işini kaybetmekte, üzüm üreticisi üzümünü satacak fabrika bulamamaktadır…
·        TEKEL’in Sigara Bölümü, 2008 yılında 1 milyar 720 milyon dolara British American Tobacco’ya satılmıştır. Satış sonrası İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları kapatılmış olup, yalnızca Ballıca Fabrikası çalışır durumdadır. Tütün üretici sayımız 477 binden 194 bine düşmüş, üretimimiz 200 bin ton’dan 93 bin ton’a gerilemiş, köylü ve işçi üretim alanlarını yitirmiş, piyasa yabancılaştırılmıştır. Böylece Reji İdaresi boyunduruğundan sonra, şimdi de piyasa, yabancı tekelin insafına bırakılmıştır.
·        Son olarak, Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), Türkiye geneline yayılmış 60 Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü’nün kapatılmasına karar vermiştir. Bu işletmelerde çalışan 12 bin işçiye, 4-C statüsü dayatılmaktadır.
·        Bu dayatmaya karşı çıkan, fabrikalarını ve üretimlerini savunan işçiler, biber gazı, basınçlı su ve orantısız güç kullanımı ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
·        Bu arada, altı şeker fabrikamız, sessiz sedasız, iki yıllık karına karşılık gelen bir bedelle, 606 milyon dolara satılmış bulunuyor. Danıştay’ın bu alandaki yürütmeyi durdurma kararı umut vericidir. Özelleştirme sürerse, tütün çiftçisi ve işçisinden sonra, sırada şeker pancarı çiftçisi ve şeker işçileri var.
Süreç, Anadolu’nun can damarlarının kesilmesi sürecidir. Kapatılan fabrikalar, boş kalan tarlalar, işsiz kalan – yoksullaştırılan halkımız, Türkiye’nin bağımlılaştırılmasının fotoğraflarını oluşturmaktadır.

“SIRADA HEPİMİZ VARIZ, İŞÇİYE SIKILAN BİBER GAZI HEPİMİZE SIKILMIŞTIR” diyen ve aşağıda imzaları olan bizler, sürecin sembolü olan TEKEL işçileri ile dayanışmamızı göstermek için, 7 Ocak 2010 günü Ankara Kızılay’da (TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Önü / Karanfil Sokak No:28 – Karanfil Sokak ile Meşrutiyet Caddesi’nin kesiştiği köşe) saat 12:30’da; 14 Ocak 2010 günü ise İstanbul Cevizli’de, saat 12:30’da işçi kardeşlerimizle beraber olma kararı aldık. Tüm halkımızı bu dayanışmaya katılmaya çağırıyoruz.

Bu davet hepimizindir…

TEKEL DAYANIŞMA GRUBU

Kaynak: Tek Gıda-İş internet sitesi