Mısır’ın Mahalla kentinde son dönemde olan olaylar işçilerin dünyanın dört bir tarafında sefalete ve baskılara karşı seslerini yükselttiklerini gösteriyor. Mısır’da 1981 yılında Hüsnü Mübarek’in’in devlet başkanı olmasıyla birlikte sular hiç durulmadı. Mısır ekonomisi enflasyon, işsizlik ve aşırı yoksulluk gibi kapitalist sistemden kaynaklanan çeşitli problemlerle karşı karşıya bulunuyor. Mısır halkının neredeyse yarısı günde 2 Dolar’ın altında, yani yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor. bu sorunun en önemli kaynağı ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizlik.

2008 Ocak’ından bu yana Mahalla Tekstil Fabrikası’ndaki işçiler yöneticiler ile yaptıkları görüşmelerde eğer yaşayabilecekleri bir ücret, daha iyi çalışma koşulları ve yaşam standartlarının yükseltilmesi gibi talepleri yerine getirilmezse 6 Nisan’da greve gideceklerini ilan etmişlerdi. Bunun ardından Hükümetle bir dizi görüşme yapıldı. Aylar süren bu görüşmelerin tek getirisi günlük gıda ücretlerinin 43.50 Mısır Pound’undan (8 dolardan daha az) 90 pound’a (16 dolar civarı) çıkması oldu. Birkaç hafta sonra politik aktivistler ve muhalefet partisi liderleri 6 Nisan’da ülke çapında bir dizi protesto ve gösteri yapacaklarını ve genel bir grev düzenleyeceklerini duyurdular. Yaklaşan belediye seçimleri nedeniyle Hükümet tedirgindi ve geçen iki ay içinde birçok grevciyi tutuklattı. Hükümet bu seçimlerin sonuçlarından korktuğu için 2006 yılında da yapılması gereken belediye seçimlerini iki yıl süreyle ertelemişti.

Polisin yaptığı baskılara ve sindirme politikasına rağmen Mahalla Tekstil Fabrikası’ndaki işçiler söyledikleri gibi, artık sabırları kalmayan Mısır’ın Mahalla kentinde yaşayan çoğunluğu yoksul işçilerden oluşan 27,000 insanla birlikte artan yiyecek fiyatlarındaki artışı protesto etmek için alanlara çıktı. Oysa daha sonra bu grev bir çok insanın kişisel bloglarında işçilere yaptıkları iş bırakma çağrısının da yardımıyla ülke çapında yapılan bir protestoya dönüştü. Tabii ki bu yayılan isyan dalgası Hükümetin gözünü korkuttu. Ülkenin birçok kentinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Yiyecek fiyatları durmadan yükseliyor buna karşın kamu hizmetleri giderek kötüleşiyor. Mısırlı isyancı George İsak Hükümetin politikaları için “İnsanlar isteklerini açık bir şekilde anlatamıyorlar. Bu dayanılmaz bir şey. İnsanlar kızgınlıklarını her biçimde göstermeye çalışıyorlar.” yorumunu yaptı. İşçiler greve çıkınca Hükümet fabrika önüne polis yığdı.

İnsanlar artık Hükümetin yaşam koşullarını düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmayacağını düşünüyorlar. Hükümet grev karşıtı gurupları kullanarak grevi engellemeye çalıştı. Grevi ve protestoları engellemeye çalışan polis 500’den fazla insana, kadın ya da çocuk demeden saldırdı. 150’den fazla insan işyerlerinde, sokaklarda ve evlerde tutuklandılar.

Bu eylemler sadece işçi protestolarından ibaret değildi elbette. El-Ehzer Üniversitesi öğrencileri 6 Nisan’da okula gitmeme kararı aldı. Helvan Üniversitesi’nin 2000’e yakın öğrencisi yaşam pahalılığı ve eğitim masraflarının giderek artması gibi nedenlerle ülke çapında yapılan bu gösterilere katıldılar. Kahire’de ve Ain Shams’da binlerce öğrenci benzer protesto ve gösteriler içinde yer aldılar. Ülkenin kuzeyinde 50 kadar profesör Kafr El-Şeyh Üniversitesi’nde greve gittiler. İskenderiye Üniversitesi’nin yüzlerce öğrencisi siyah giyinip derslere girmeyi reddederek protestolara destek verdiler.