DİSK / Sosyal-İş Sendikası, Ordu Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Türk Patent Enstitüsü gibi kamu üniversiteleri ve kurumların bünyesindeki taşeron şirketlerde çalışan işçileri taşeron şirketler üzerinden değil, asıl, tek ve gerçek işveren olan üniversite ve kamu kurumları üzerinden üye kaydetti. Sosyal-İş Sendikası, örgütlendikleri 4 üniversitede de sayıları bini geçen işçinin, ”temizlik ihalesi”ni alan taşeron şirketler tarafından istihdam edildiğini, ancak fiilen temizlik dışındaki birçok işte çalıştırıldıklarını belirledi. İş Yasası’nın 2. maddesi uyarınca, bu tür taşeronluk uygulamalarının, ”muvazaalı” yani hileli ve kanuna aykırı olduğunu tespit ettirdi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin İş Mahkemesi’ne itirazı üzerine açılan davada Bursa 3. İş Mahkemesi, taşeron şirkette muvazaalı olarak çalıştırılan işçiler için çok önemli bir karara imza attı. Mahkeme, Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlenen Bursa Uludağ Üniversitesi şirket çalışanlarının, muvazaalı olarak taşeron şirkette çalıştıklarını tespit ederek, bu işçilerin başlangıçtan beri Rektörlüğün işçileri olarak kabul edilmesine karar verdi.
Uludağ Üniversitesi’ndeki bu önemli kazanım, gerek kamu, gerek özel sektördeki tüm işyerlerine yaygınlaştırılması ve modern kölelik düzeni olan ‘taşeronluğa’ son verilmesi için önemli bir örnek olacaktır. Özellikle Sosyal-İş’in ve Dev Sağlık-İş’in “taşeron” düzenine karşı son yıllarda yükselttikleri bu kazanımlar, diğer sendikalar, emek ve meslek örgütleri ile birlikte mücadele ederek ‘Güvenceli iş hakkı’ güvence altına alınacaktır.