61. Hükümet yeni programında esnek çalışma modellerinin hayata geçirileceğinin sinyallerini verdi. Bildiğiniz gibi torba yasada da esnek çalışma gündeme gelmiş tepkiler nedeni ile hayata geçirilmemiş ve yasallaşmamıştı. Fakat hükümet işçi ve emekçilerin tepki gösterdiği parttime, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma gibi esnek çalışma modellerini yasalara koymak için kararlı görünüyor. Bu yüzden de 61.hükümet ilk iş olarak kıdem tazminatını kaldıracağını ve yerine bir fon kurulacağını açıktan ilan etti. Programda, “işçilerin büyük çoğunluğunun kıdemini alamadığını, işletmelerin üzerinde ödeme baskısı oluşturan, çalışma hayatının en önemli sorun alanlarının başında gelen kıdem tazminatı sorunu, kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatını garanti altına alan bir fon oluşturularak çözülecek” denildi.

Buna göre kıdem tazminatı kaldırılacak ve her bir işçinin bireysel hesabının olduğu kıdem tazminatı fonu oluşturulacak. İşverenler yeni kurulacak bu fona her ay personelin aylık ücretinin belli bir oranında prim ödeyecek. Kıdem tazminat ödemeleri bu fondan yapılacak. İşçiler kıdem tazminatlarını bu durumda patronlardan değil, oluşturulan bu fondan alacak.

Evet, ilk başta iyi gibi görünse de sonrasında bu fon kesintilerinin bizim ücretlerimizden kesileceğini tahmin etmek çok zor değil. Şu anki vergi iade paraları nasıl ücretlerimizden kesiliyor. Normal ücret gibi gösteriliyorsa, bu fonda bizim ücretlerimizden kesilecek. Aynı şekilde işsizlik sigortası fonu da şuanda nasıl patronların yararına kullanılıyor ve bizim ücretlerimizden kesiliyorsa bu fonun da o duruma getirilmesi an meselesidir.

Ayrıca fona başlangıçta işsizlik sigortası fonu aktarılacak ve bu fondan yararlanmak için işçi 10 yıllık bir kıdeme sahip olması gerekecek. 10 yılı tamamladıktan sonra fondan kısmen para çekebilecek. Kalan bakiyesi de işten atılma durumunda değil, ancak emeklilik durumunda ödenecek. Yani işten atmanın önündeki engel olan ve işçinin güvencesi olan kıdem tazminatından patronlar kurtulmuş olacak.

Bunla da bitmiyor! Kıdem tazminatı miktarı da düşürülüyor. 1 yıl için 1 aylık asgari ücret tutarı olarak hesaplanan kıdem tazminatı, 20 yıl için 6 ay olarak hesaplanması planlanıyor. Bu durumda işçinin eline geçen miktar daha da aşağılara çekiliyor.

Bu durumda işçinin emeği tamamen görmezden gelinerek en önemli hakkı olan güvencesi de gasp edilmiş oluyor.

Kıdem tazminatının kaldırılması teklifi karşısında daha önce de bunun genel grev nedeni sayacağını açıklayan DİSK ve Türk-İş bu gelişmelere karşı tepki verdiler. Ancak ne yapacakları merakla bekleniyor. Hak-İş ise teklife karşı çıkmıyor.

Kıdem tazminatının kaldırılması ile esnek çalışma işçilere dayatılmaya çalışılmakta, işçi ve emekçilerin emeği görmezden gelinmektedir. İşçi ve emekçilerin hayattaki tek güvencesinin de elinden alınması ile işçi kıyımlarının ve işten atmaların daha da fazlalaşmasına neden olacaktır. Bu durum karşısında sınıfın yanında olan sendikacılar işçi ve emekçiler sesini çıkarmalıdır. Devletin ve hükümetin kararlı olduğu gösterdiği kadar işçi, emekçi, memur, çalışan, çalışmayan, sendikalı, sendikasız toplumun bütün kesimi de kararlı olduğunu göstermelidir.

Bütün sendikalar bu doğrultuda birleşerek işçi ve emekçinin yanında olduğunu göstermeli, ortak bir emek odağı yaratarak genel grev ilan etmelidir…