Lübnan Halkı:
Siyonist düşmanın ordusu üç haftadan beridir Lübnan’a karşı saldırgan tutumunu devam ettirmektedir. Başından beridir bu saldırganlık vahşi bir yağmacılık şekline büründü. Ne ülkemizin alt yapısı ne insani ve sivil kurumlar ne medya , ne de insan bu saldırının cehennem sıcağında güvendedir. Siyonist ölüm makinası en son olarak uluslararası gözlemcileri bile hedef seçti.

Neden olarak iki İsrailli askerin kaçırılması gösterilen bu vahşi öfke fırtınası böyle bir durumda gösterilebilecek bütün olası tepkileri aşmış bir durumdadır. İsrail ileri derecede yıkıcı ve ölümcül silahları kullanarak korkak ve barbar bir şekilde Hizbullah’ın askeri ve yönetim yapısını yok etmek iddiası ile Lübnan’a zarar vererek Lübnan halkından ve Lübnan’dan öç almayı hedefliyor. ABD bu savaşın saldırgan ve utanmaz katılımcısı olarak kendini ifşa etti. ABD bölgeyi, kaynaklarını, bölge halklarının kaderini kontrol etmek için planlarını tamamlayarak “yeni Ortadoğu’nun doğuşunu” görmeyi umut ettiğini açıkça ilan etti. Bu plan aslında Amerika’nın Irak’ı işgalinden bu yana 3 yıldan fazla bir süredir vardı.

Siyonist ordular hava gücü, deniz gücü ve topçu ateşi ile Lübnan’ı yıkmaya ve halkı öldürmeye devam etmelerine rağmen henüz planladıkları hedeflerine ulaşamadılar. Bu yüzden bugünlerde 2000 yılında Lübnan’dan alçakça kaçmalarından bu yana yapmaktan kaçınmaya çalıştıkları kara saldırısı yapmaya zorlandılar. Şimdi bir haftadan beridir Bint Jbeil bölgesini özellikle de Bint Jbeil ile Bint Jbeil’e bağlı Marun ar-Ras kasabasının bitiştiği yeri ve çevresindeki Lübnan topraklarını işgal ederek ilerlemeye çalışıyorlar. Bu katiller kutsal topraklarımızı bir kez daha işgal etmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken ölümlerle, katliamlarla, halkımızı yerinden etmelerle ve yıkımlarla kendi kurallarını ve efendilerinin kuralları empoze ediyorlar. Siyonist savaş makinası barbarlık ve suç içerisinde ilerliyor. Ve doğal olarak bütün dünyaya karşı gelmeyi göze alarak Waşhington bu katillere yardım ediyor, onları destekliyor.

Bu hırçın saldırganlık ve siyonistlerin tehlikeli amaçları Lübnan halkına ciddi sorumluluklar vermektedir. İsrail saldırılarını geri püskürtmek, saldırılara karşı direnmek ve saldırıları boşa çıkarmak bunlardan bazıları. Bu saldırılar aynı zamanda Lübnan hükümetini de, kafa karışıklığı politikasına son vermesi gerektiği, Amerika rüyası görme veya uluslar arası toplum koruması fikrini terk etmesi bağlamında zorlamaktadır. Amerika bu saldırganlığın bir parçasıdır ve Amerika değerlendirilirken bu temelden hareket edilmelidir. Lübnan halkı ve hükümeti insanların barış içinde yaşaması, güvenliği, siyasi ve askeri hareket konularında gerekli önlemleri almak ve iyi bir duruş göstermek için bir arada hareket etmelidir. Böyle bir birlikteliğin sonucu olarak Lübnan’ın hakiki dost ve düşmanlarını ayırabilen gerçek bir ulusal birlik hükümetine ihtiyacımız var. Bu hükümet bir kere daha Lübnan’ın onurlu tarihini savunan, toprağını, egemenliğini ve birliğini ve Amerikan-Siyonist savaş makinasına karşı var oluşunu savunan direnişin kahramanları ile dost olan ve onları destekleyen bir karakterde olmalıdır.

Lübnan Halkımıza:
İsrail bir kez daha Lübnan ülkesinin topraklarını işgal etmeye çalışıyor, halkımızı katlediyor, uygarlığımızı yıkmaya çalışıyor. İslami direnişler tarihi fedalarda bulunuyor, şanlı zaferler kazanıyor. Lübnan ordusu ise ne kadar büyük bir kanlı katliamla karşı karşıya kalmasına rağmen bir şey yapmıyor. Böyle bir zamanda yurt savunması görevimiz bizi direnişe katılmaya, işgalcilere ve onların işledikleri suçlara karşı ayağa kalkmaya çağırıyor. Bu, politik partiler olarak-solcu demokratik güçler olarak- savaşçılar olarak bizim görevimizdir. Bu bağlamda biz halkımızın gurur ve şeref ile hatırladığı 1982’deki Lübnan Ulusal Direniş Cephesi deneyimi ve sonrasındaki kahramanlık olayları saldırılara karşı yurt savunmasında bu güçlerin ne kadar onurlu bir rol oynadıklarını biliyoruz.

Köylerinde ve kasabalarında durarak bu direniş kavgasına katılmaları, onu örmeleri ve 1982 tecrübesinden ders alarak onu yeniden geri getirmeleri için gençliğe çağrıda bulunuyoruz. Onları halkı, egemenliği, ülkeyi ve sahip olduğumuz bütün kutsal değerlerimizi savunmak için silah başına geçip saldırgan sürülerine karşı savaşmaya çağırıyoruz.

Ülkemiz tarihsel bir dönemeçten geçiyor. Halkımız Arap ulusuna ve yurdumuza birliğin, egemenliğin ve özgürlüğün şafağını getirerek, ülkemizi işgal, istila ve yağma etmek isteyenleri mağlup ederek ve onları bu topraklardan kökünden söküp atarak bu zaferi kazanacaktır.

lubnan_kp_bayrak2006.07.29

Lübnan Komünist Partisi