İşçi sınıfının gelişmesi, işçilerin bilinçlenmeleri ve haklarını savunmayı öğrenmeleri için bir ömür vakfeden, birlik dayanışma ruhunun yükseltilmesi için emek harcayan Süleyman Hocamızı 22 Mayıs 2007 Salı günü  yapılan törenlerle sonsuzluğa uğurladık.

Süleyman Üstün için ilk anma saat 10.30’da son görev yaptığı kurum olan Petrol-İş Sendikası önünde başladı. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı anmada önce mesai arkadaşı Erhan Kaplan bir konuşma yaptı. Süleyman Üstün’ün kendisinin de hocası olduğunu belirten Kaplan, yaklaşık 7 yıldır beraber çalıştıklarını ve ondan çok şey öğrendiğini ifade etti.

Daha sonra sözü alan Petrol-İş sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın “Hocamız Süleyman Üstün’ü kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Hayatımın en zor konuşmasını yapıyorum. Çünkü, 19 yaşındayken Süleyman hocamdan aldığım ilk sınıf eğitimiyle hayat çizgimi oluşturdum. Sendikacılığa ilk adımımı attım ve sınıf mücadelesini yaşam biçimim olarak seçtim. Gözün arkada kalmasın hocam. Geride bıraktığın hayat arkadaşın ve canından çok sevdiğin kızların işçi sınıfına emanet.
Gözün arkada kalmasın hocam. Elbette eşitlik, özgürlük ve barış hakim olacak dünyaya, elbette kuracağız yaşanası bir dünyayı kendi ellerimizle, elbette göreceğiz güzel günleri. Uğurlar olsun sana…” diyerek sözlerini bitirdi.

Süleyman Üstün için ikinci tören uzun yıllar içinde çalıştığı DİSK önünde yapıldı. DİSK önünde yapılan törende Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, eski T. Maden-İş’in 1980 öncesindeki son Genel Başkanı ve DİSK eski Genel Sekreteri Mehmet Karaca ve DİSK Genel Sekreteri Musa Çam birer konuşma yaptı. Musa Çam konuşmasına Süleyman Üstün’ün eğitimden geçen işçiler için hazırladığı andı okuyarak son verdi.

Konuşmanın ardından DİSK Genel Merkezi’nin önünden Şişli Halaskârgazi Caddesi yoluyla Şişli Camii’ne yüründü. Yürüyüş sırasında Ürün Sosyalist Dergi ve TÜM-İGD pankart açtı. Ayrıca yürüyüş kortejinde Ürün Sosyalist Dergi ve Birlik Dayanışma Hareketi çelenkleri de yer aldı. Şişli Camii’inde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığına geçildi.

Mezarı başında, öğrencisi ve yedi yıllık mesai arkadaşı Erhan Kaplan bir konuşma yaptı. Daha sonra okunan Enternasyonal Marşı ile tören son buldu.

Birlik Dayanışma Hareketi senin yolundan yürüyor!

Ömrünü işçi sınıfına adamış yiğit bir insan olan Süleyman Hocayı sendikasız işçilerin sendikalı olma mücadelesinde, maaşını alamayan taşeron işçisinin direnişinde, sigortasız çalışmaya son vermek isteyen tekstil işçilerinin mücadelesinde, özelleştirme karşıtı direnişlerde, kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelelerinde, grevlerde yaşatacağız. Binlerce Süleyman Hoca, ilerici gençlik ve kadın hareketinde, devrimci bir emek odağı yaratmak için yola koyulan Birlik Dayanışmacıların arasında işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor edecek. Seni dünyayı her gün yeniden yaratan ellerimizde yaşatacağız hocam! Sana sözümüz var hocam! “Ekmek, gül ve Hürriyet günlerini” kurana kadar bitmeyecek bu kavga…