Balıkesir Susurluk’ta süt ve süt ürünleri üzerine faaliyet gösteren YÖRSAN işçi düşmanı bir tutumla 400 işçiyi sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkardı. Tekgıda-İş Sendikası’nın açıklamalarına göre işçiler ve sendika yaklaşık 4 aydır bir örgütlenme çalışmaları sonucu yeterli çoğunluğa ulaşıldıktan sonra Çalışma Bakanlığı’na başvuru yetki için başvuru yapılmıştı.

YÖRSAN patronları, bunun ardından, sendikalı olmaya karar veren ve uyguladıkları baskılar neticesinde sendikalarına daha da sıkı bağlanan işçileri işten atmaya başladı.

Suçlusun YÖRSAN patronu!
Ülkemizde sendikalı olma hakkı anayasa tarafından güvence altına alınmış bir haktır. Sendikalar yasalara uygun olarak çalışan tamamen meşru hak arama örgütleridir. Hiç kimse bir sendikaya üye olduğundan ötürü işten atılamaz. Hiç kimse sendikal örgütlenmeye karşı baskı uygulayamaz. Bu suçtur. Yasaların gücünden nüfuzunu kullanarak kaçmayı hesap eden YÖRSAN patronu acaba sınıfın gücünden nasıl kaçacak. İşçilerin birliği karşısında çaresiz düşmekten başka yol yok!

Yine Tekgıda-İş’in açıklamalarına göre, Mehmet Kahraman isimli bir işçi mafyatik yöntemlerle bir dağ evine kaçırılıp darp edilmiş, sendikadan ayrılmazsa ayağına kurşun sıkılmakla tehdit edilmiş.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi YÖRSAN, verdiği yarım sayfa gazete ilanlarıyla işlediği suçu başka hiçbir kanıta yer bırakmayacak şekilde ortaya koyuyor. Patronlar verdikleri ilanda sendikal faaliyetleri “menfi faaliyetler”, sendikacıları ve sendikalı işçileri “bir takım kişiler” yine sendikal faaliyetleri “iş huzurunu ve barışını bozacak, işçilerimizi yönetimle ve birbirleriyle karşı karşıya getiren olaylar” olarak tanımlıyor. Aynı ilanda işçilerin maaşlarının düzenli ödendiği, bugüne kadar kimseyi işten atmadıkları gibi, zaten yapmak zorunda oldukları konularla ilgili övünmeye kalkıyor. Gazeteye verdikleri ilanda işçilerin haklarını zaten verdiklerini belirterek sendikaya gerek olmadığını vurgulamaya çalışıyor. Gazeteye verdikleri bu ilanlar YÖRSAN yöneticileri hakkında dava açılması için yeterli görünüyor. Neler yok ki suç listesinde: sendikal örgütlenmeye karşı baskı yapmak, 400 işçinin işine nedensiz olarak son vermek, ayrıca sendikal örgütlenmeye karşı işledikleri suçu bir de basın yayın organlarında övmek vs.

YÖRSAN’a bazı sorular
Eğer iddia ettiğiniz gibi bu kadar işçi babası bir patronsanız işçileriniz neden işten atılmak, silahla yaralanmak ve darp görmek tehditlerine rağmen ısrarla sendikal örgütlenme içindeler. Ve gerçekten işçi dostu bir patron bu yukarıda saydıklarımızı yapar mı? Ve yine eğer söylediğiniz gibi işçilerin bütün haklarını zaten veriyorsanız sendikadan neden bu kadar ürküyorsunuz? İşçilerin bir araya gelip haklarını almalarından ve böylece piyasadaki “rekabet” avantajlarınızı kaybetmekten korkmuyorsanız neden bu kadar sert bir tepki veriyorsunuz?

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek
BDH olarak YÖRSAN işçisinin ve sendikaları Tekgıda-İş’in haklı mücadelesinin sonuna kadar arkasındayız. YÖRSAN, attığı işçileri işlerine geri alacak, sendikayı tanıyacak ve bu haklı ve güçlü direnişin sonucunda toplu sözleşme masasına oturmak zorunda kalacaktır. Böylece sigortasız ve taşeronda çalıştırdığı işçilere hakkını verecek, stajer sömürüsüne son verecek ve fazla mesaileri ödemek zorunda kalacak. Yeter ki işçiler birliğini korusun, direnişine ve sendikasına sahip çıksın.

Yaşasın sınıf dayanışması!