Bu gün (27.02.08) tersanelerdeki iş cinayetlerine kamuoyunun dikkatini çekmek ve bölgedeki ölümleri durdurmak amacıyla DİSK/Limter-iş Sendikasının çağrısıyla yapılan greve polis saldırdı. DİSK Basın Ajansı’nın yaptığı açıklamaya göre, aralarında Limter-İş sendikası başkanı ve genel sekreteri, sendika yöneticileri ve işçilerin olduğu yüz kişi göz altına alındı.Yirmi kişi ise yaralandı. Patron yanlısı polisin saldırılarına rağmen Tuzla Tersaneler Bölgesinde üretim durduruldu.

Demokratik haklarını kullananlara saldırdılar!
DİSK Yönetim Kurulu daha önce Tuzla tersanelerindeki insanlık dışı çalışma koşullarına ve iş cinayetlerine son vermek için, “UCUZ EMEK CENNETİ, İŞÇİLERE CEHENNEMDİR!”, “YA CENNET – YA CEHENNEM, YA SENDİKA – YA ÖLÜM!” sloganıyla Tuzla Tersaneleri’nde bu gün 24 saat oturma eylemi yapılmasını kararlaştırmıştı. Etkinlikler çerçevesinde bu gün saat 11:00’de DİSK Yönetim Kurulu üyeleri bölgeye gelerek çadır kuracaklardı. Limter-İş ise bu güne yönelik olarak işçiere iki günlük grev çağrısı yapmıştı.

İşçilerin gösterdikleri demokratik tepkileri yüzünden insan kanı üzerine kurulu tahtlarının sarsıldığını hisseden patronlar ise, eylemleri önlemek için her zamanki mesai saatinden iki saat önce (05:30-06:30) işçileri işbaşı yapmaya çağırdı. Bu nedenle eylem de planlanan saatinden önce başladı. İşçiler, sabah 05:30’dan itibaren içmeler’deki Tuzla Gemi’nin önünde toplanarak DİSK Yönetim Kurulu’nu beklemeye başladı. İşçilerin tepkisi karşısında çaresiz kalan sermaye kolluk kuvvetlerini kullanarak işçileri dağıtmaya çalıştı. Polisin saldırısı sırasında ,çoğunluğu Limter-İş üyesi olan, çeşitli sendikaların üyesi olan yirmi kişi yaralandı ve yüz işçi gözaltına alındı. Limter-iş Sendikası Genel Sekteri Kamber Saygılı da başından yaralandı. Gözaltına alınanların Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

Yüklen emekçi kazanacaksın!
Polisin saldırısı patronların beklediği etkiyi yaratmadı. Olayın hemen ardından Tersanelerden ve çeşitli bölgelerden gelen yaklaşık 3 bin işçi yolu trafiğe kapattı ve tersaneler bölgesinde üretim durdu. Bu sırada DİSK Yönetim Kurulu üyeleri de bölgeye ulaştı. Polis çadır kurulmasına izin vermedi ve çadıra el koydu. Tersanelerdeki bekleyiş hala sürüyor…

Çalışma Bakanı ölümlere dur diyeceğine işçilere dur diyor!
Ölümler konusunda hemen hemen hiçbir adım atmayan ve tersaneler bölgesinde yaptığı “gezi” sonucu güvenlik tedbirlerinin oldukça beğendiğini belirten Çalışma Bakanı Faruk Çelik, basına yaptığı açıklamada demokratik tepkilerini gösteren işçilere yüklendi. Demagojiler ve saptırmalarla dolu açıklamasında Çelik, “Sorun çözmek yerine sendikal mücadelede bir şeyler elde etmek isteniyor…” şeklinde ifadelere yer verdi. Bakan Çelik’e hatırlatıyoruz. Sendikal mücadele, sorunu asıl çözecek olan yoldur. Sendikasız, örgütsüz bir işçi sermayenin karşısında güçsüz kalacağı için, çalışma koşullarını belirleme hakkı olmadığı için iş kazaları karşısında da çaresiz kalır. İşçi düşmanlığı yapan Çelik, işçilerin örgütlenmelerine karşı çıkarak açıkça patronların ekmeğine yağ sürüyor. Bakana soruyoruz! Neden işçilerin örgütlenmesinden korkuyorsun sayın bakan? Neden patronlara değil de işçilere yükleniyorsun sayın bakan? Bugüne kadar hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı yerler için ruhsat verilirken neredeydin sayın bakan? İşçiler sokağa dökülmeden önce kaç işyerinde inceleme yaptırdınız sayın bakan? Bakan yaptığı açıklamada “Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla…” diyor. İnsanlar ölüyor sayın bakan. Elbette uğraşacaksınız bu konuyla… İşçiler sizden ve sizin hükümetinizden umudu kestiği için mi bu kadar tepkilisiniz? Tekrar soruyoruz sayın bakana; işçiler sokağa dökülene kadar ne yapıyordunuz?

“Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır!”
Tersane işçileri uyanıyor! Bu uyanış işçi düşmanı herkesi huzursuz ediyor. Ama Tersane işçileri kendi kurtuluşlarının kendilerinin elinden olacağını, kendi sınıf kardeşleriyle yürüttükleri ortak mücadeleler sonucu kurtulabileceklerini görüyor artık. İşte bu gün İçmelerde toplanan çeşitli sendikalara mensup işçiler bunun en somut göstergesidir.

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!