Bugün (09.12.2009) saat 13.00’da Taksim Mis Sokak’ta toplanan hukukçular, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” pankartıyla Taksim Polis Karakolu’na yürüdü. Uzun bir aradan sonra ilk defa biraraya gelen 11 hukuk platformunun katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında yaşanan hak ihlalleri ve saldırılara göz yummayacağız denildi.

Polis şiddeti durmak bilmiyor. Taksim Polis Karakolu kapatılsın!
Taksim Polis Karakolu önünde okunan basın açıklamasında; 29.11.2009 günü kendisine kimlik soran 2 sivil polise avukat kimliğini gösterip polislere kimlik sorunca gözaltına alınan avukat Ümit Ulaş’ın, Taksim Polis Karakolu’na götürülerek tartaklandığı, avukatıyla görüştürülmediği ve sağlık raporu almak için hastaneye sevk talebine aldırış edilmediği dile getirildi.

BDHli İlerici avukatların da katıldığı eylemde, yine aynı gün stajyer avukat bir meslektaşlarının makul bir şüphe yokken gözaltına alındığı, yere yatırılarak ellerinin arkadan kelepçelendiği, Taksim Polis Karakolu’na getirilerek burada kötü muameleye maruz bırakıldığı, başından coplandığı, tuvalette üzerine soğuk su döküldüğü ve saatlerce bu şekilde bekletildiği söylendi. Bu da yetmezmiş gibi şikayetçi olmaması için işkencenin devam ettirileceği tehtidinde bulunulduğu belirtildi.

Hukukçular, Taksim Polis Karakolu’nda yaşanan bunca insan hakkı ihlaline karşın polislere hiçbir soruşturma açılmamasını sorgulayarak “Taksim Polis Karakolu polislerine hukuk işlemiyor mu, bu dokunulmazlığı onlara kim sağlıyor?” sorusunu sordu.

İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!
Yarın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olması vesilesiyle Taksim Polis Karakolu’nda ve diğer emniyet birimlerinde yaşanan hak ihlellerine dikkat çekmek istediklerini vurgulayan hukukçular, “Savunmanın temsilcisi avukatların bile avukat olduğunu söylemekten çekindiği bir ülkenin rejimi demokrasi değil polis devletidir.” dedi.

Yapılan bu saldırılara sessiz kalmayacaklarını gerekirse karakolların önünde sürekli nöbet tutacaklarını belirten avukatlar tarafından, sorumlular hakkında etkin bir soruşturma yürütülerek suçluların yargı önüne çıkartılması, Taksim Polis Merkezi ve burada yaşanan insan hakları ihlelleri için geçmişe yönelik olarak idari bir soruşturma başlatılması talep edildi.

Dünya İnsan Hakları Günü arifesinde “Demokrasi soyut bir kavram değildir, somuttur. Elle tutulur gözle görünür. Hak ve özgürlüklere, insan haklarına saygıdır. İşkence görmemek, kötü muameleye, hakarete uğramamak, onuru çiğnenmemektir. Sayın İçişleri Bakanına, hukuk dışı uygulamaların ve insan hakları ihlallerinin, işkencenin ve kötü muamelenin üzerine etkili bir şekilde gitmenin demokrasiye sahip çıkmak adına süslü sözlerden, hamaset yüklü söylevlerden daha etkili bir yol olduğunu bir kez daha anımsatmak isteriz.” denildi ve insan haklarının keyfi olarak çiğnendiği ülkemizde haksızlıklara boyun eğilemeyeceği bir kez daha hatırlatılmış oldu.

Taksim Polis Merkezi’nde kötü muamele gördüğünü ileri süren 100’e yakın avukat cüppeleriyle yürüdü.
Hukukçular, “Taksim Polis Merkezi kapatılsın”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları attı.