Sosyal-İş, sermaye ve yandaşları tarafından sendikal örgütlülüğün her türlü yasal ve yasadışı yöntemle engellenmeye çalışıldığı ülkemizde, bir ilki gerçekleştirerek Bilgi Üniversitesi’nde örgütlenmeye başladı.

Sosyal-İş’ten yapılan açıklamada: “Bilgi Üniversitesi’nde, öğretim üyelerinden, araştırma görevlerine, idari personelden, güvenlik ve temizlik görevlilerine, meslek yüksekokulu çalışanlarından, üniversite bünyesindeki merkezlerde çalışanlara kadar farklı birimlerde, farklı görevler yapan Bilgi çalışanları, ortak bir irade göstererek Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlenmeyi seçmiştir.” denildi.

Basın açıklamasının tam metni:

AKADEMİK ALANDA ÖNEMLİ İLKLERE İMZA ATAN İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDE BİR İLK DAHA YAŞANIYOR.

TÜRKİYE’DE VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDEKİ İLK SENDİKALAŞMA İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞİYOR.

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ ÇALIŞANLARI DİSK / SOSYAL-İŞ SENDİKASI’NDA ÖRGÜTLENİYOR.

1983 yılında yapılan yasal değişiklikle Türkiye’de vakıf üniversitelerinin kurulmasına ilişkin hukuki dayanak oluşturulmuştur. 2010 yılına gelindiğinde Türkiye’de vakıf üniversitesi sayısı 45’e yükselmiştir. 2009-2010 eğitim öğretim yılı itibariyle bu üniversitelerden 32’si öğrenci kabul ederek, eğitim hizmetlerine başlamıştır. 13 vakıf üniversitesi ise öğrenci alımı yapmaya hazırlanmaktadır.

Vakıf üniversitelerinin sayısının artmasıyla birlikte, bu üniversitelerde istihdam edilenlerin sayısı da hızla artmıştır. Halihazırda öğrenci kabul eden 32 vakıf üniversitesinde yaklaşık 10 bin 500 öğretim elemanı çalışmakta, idari ve destek personel ile birlikte bu sayı 20 bini geçmektedir. Vakıf üniversitelerinde çalışanların sayısı önümüzdeki yıllarda diğer 13 vakıf üniversitesinin de öğrenci alımı yapmaya başlamasıyla daha da artacaktır.

Vakıf üniversitelerinde çalışan akademik ve idari personel, aylık ve diğer özlük hakları bakımından İş Yasası’na tabi işçi statüsündedir ve işçi sendikalarına üye olma hakkına sahiptir. Vakıf üniversiteleri, 17 no’lu “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer almaktadır ve vakıf üniversiteleri çalışanlarının 17 no’lu işkolundaki sendikalara üye olma hakkı bulunmaktadır. Ancak 20 binden daha fazla çalışanın bulunduğu bir sektörde bugüne kadar sendikalaşma mevcut değildir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanları, bu tabloyu değiştirmek için tarihe not düşülecek bir adım atmış ve 2010 yılı Mart ayında sendikamızda örgütlenmeye başlamıştır. Bilgi Üniversitesi’nde, öğretim üyelerinden, araştırma görevlerine, idari personelden, güvenlik ve temizlik görevlilerine, meslek yüksekokulu çalışanlarından, üniversite bünyesindeki merkezlerde çalışanlara kadar farklı birimlerde, farklı görevler yapan Bilgi çalışanları, ortak bir irade göstererek Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlenmeyi seçmiştir. Üniversitede Sosyal-İş’e üye olanların sayısı hızla artmaktadır ve yakın zamanda Sosyal-İş Sendikası, üniversitede toplu iş sözleşmesi imzalamaya “yetkili sendika” haline gelecektir. Böylece 1994’te kurulan, birçok ilke imza atan, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan, çalışmaları, yayınları ve akademik personelinin bilimsel ürünleri ile üniversiteler alanında saygın bir yere sahip olan İstanbul Bilgi Üniversitesi, “Türkiye’de vakıf üniversitesi çalışanlarının sendikalaştıkları ilk üniversite” olacaktır.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayan ve bünyesindeki “İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi” aracılığıyla Türkiye’de insan haklarının gelişimine katkı yapma gayreti içinde olan İstanbul Bilgi Üniversitesi, çalışanlarının sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesinden etkin biçimde yararlanma hakkına da saygı göstereceğini, bu hakkın kullanılmasını destekleyeceğini taahhüt etmiş bulunmaktadır. Sosyal-İş Sendikası, İstanbul Bilgi Üniversitesi yönetiminin, üniversite çalışanlarının Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış olan sendikalaşma hakkını kullandığı bir süreçte, bu taahhüdüne uygun bir tutum alacağına inanmaktadır.

Sendikamız, vakıf üniversitesi çalışanlarının sendikalaşması yönündeki bu önemli girişimin başarıya ulaşması için elinden geleni yapacak, gerektiği takdirde tüm hukuki ve meşru süreçlere başvuracaktır.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde görev yapan akademik, idari ve destek personel, hem kendilerinin hem de mesai arkadaşlarının haklarına ve geleceklerine sahip çıkarak, takdire şayan bir dayanışma örneği sergilemekte; dayanışmanın bilgisini, bilginin dayanışmasını üretmektedir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanlarını, bu örnek tutumları nedeniyle tebrik ediyor, tüm vakıf üniversitesi çalışanlarını sendikamızda örgütlenmeye, vakıf üniversitesi yönetimlerini ise sendikalaşma hakkına saygı duymaya davet ediyoruz.

Sosyal-İş Sendikası, İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki sendikalaşma ile açılan yolu, tüm vakıf üniversitelerine ve tüm özel eğitim kurumlarına taşımak için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.

SOSYAL-İŞ SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU