Hukukun yerleşmediği toplumlarda ilk mağdurlar genellikle onu savunanlar oluyor. Bu söz bir kez daha doğrulandı.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Barosu avukatlarından Murat Çelik ailesiyle birlikte hafta sonu tatili için gittiği Büyükada’da sabaha karşı 04.00 sularında, hiçbir yasal gereklilik olmaksızın, zor kullanılarak gözaltına alındı. Gözaltında kaldığı süre boyunca polisin sözlü ve fiili tacizine maruz kalan Çelik, hücreye konulmak istendi. Terör suçu sebebiyle gözaltına alındığı söylenen avukat Çelik kendisi gibi avukat olan eşi Several Çelik’in ısrarlı çabaları sonucu saatler sonra savcılığa dahi çıkartılmadan serbest bırakıldı.

Girişimler sonucu açıklama yapmak zorunda kalan emniyet yetkilileri, Hayata Dönüş Operasyonu sırasında yaşanan hukuksuzluklara karşı mücadele eden avukatlardan olan Çelik’in bu dönemde yapılan bir basın açıklaması nedeniyle açılan davada “ifadesinin alınabilmesi için” çıkartılan yakalama emri nedeniyle gözaltına alındığını söylediler. Ancak meselenin söylendiği gibi olmadığı kısa sürede açığa çıktı. Çünkü avukat Çelik tam yedi ay önce söz konusu olayla ilgili adliyede bizzat ifade vermiş ve arama kararını da kendi eliyle kaldırtmıştı. Kısaca ortada olmayan bir yakalama kararı gerekçe gösterilerek sabaha karşı düzenlenen bir baskınla Çelik özgürlüğünden mahrum bırakılmış oldu.

Avukatlar: Artık bardak taştı!
Olayın duyulmasından sonra hızla harekete geçen avukatlar konuyu gerek baroların gerekse adli makamların gündemine sokmak için çalışmalara başladı. Hak ihlallerine karşı harekete geçen avukatlar bugün (08.04.2009 ) saat: 13.00’da Sultanahmet Adliyesi önünde konuyla ilgili bir basın açıklaması düzenlediler. Açıklamada başta halkı potansiyel suçlu yerine koyan ve bir işkenceye dönüşen GBT (Genel Bilgi Tarama) uygulaması olmak üzere haksız gözaltı ve benzeri uygulamalara karşı yeni ve kapsamlı bir hukuki mücadele başlatılacağı duyuruldu. Çok sayıda avukatın katıldığı basın açıklamasının ardından gözler kısa bir süre önce GBT uygulamalarının hukuk dışı niteliğiyle ilgili bir ikaz yayınlayan İstanbul Barosu’na çevrildi.