Eğitim-Sen’in 14 Nisan’da İstanbul ve Şanlıurfa’dan başlattığı “Demokratik, Kamusal, Parasız, Nitelikli Eğitim; Örgütlü, Güvenceli Çalışma Hakkı ve Demokratik Yaşam” yürüyüşü 10 bini aşkın eğitim emekçisinin 17 Nisan günü Ankara’da buluşmasıyla sona erdi.

Ankara’ya sabahın erken saatlerinde gelen eğitimciler, saat 10.00 cıvarında Kurtuluş parkında toplanmaya başladı. Saat 11.00 ‘da kortejlerin oluşturulmaya başlanmasıyla Ziya Gökalp Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçildi. Katılımın oldukça yoğun ve coşkunun yüksek olduğu mitingte; Adıyaman’dan Mersin’e, Trabzon’dan Diyarbakır’a, İstanbul’dan Şırnak’a kadar Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce eğitimci taleplerini hep bir ağızdan haykırdı.

Mitingte, güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadele eden TEKEL işçileri, İskenderun İSDEMİR işçileri ve İstanbul İSKİ işçileri de yerlerini alarak sınıf dayanışmasının güzel bir örneğini oluşturdular. İlerici, devrimci, sosyalist birçok dernek ve partinin yer aldığı mitingte ayrıca; Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP), İşsiz ve Güvencesiz Eğitimciler Platformu(İGEP) ve Eğitim Emekçileri Derneği (EDD) de yer aldı.

Yürüyüş sırasında sık sık “Sözleşmeli köle olmayacağız”, “Parasız eğitim, kadrolu çalışma”, “Öğretmenler yürüyor genel grev geliyor” “Ana dil haktır engellenemez” sloganları coşkuyla atıldı.

Miting alanına gelinmesiyle birlikte, eğitim emekçilerine seslenen Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç; parasız, kamusal eğitim, güvenceli, kadrolu çalışma talebleriyle burada olduklarını belirtti ve bu taleplerin yalnız eğitim emekçilerin değil tüm emekçilerin talepleri olduğunu vurguladı.

Kılıç’ın ardından söz alan KESK Genel Başkanı Sami Evren de; kamu emekçilerinin, Tekel işçilerinin, güvencesiz işçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin içinde olmadığı bir anayasanın kabul edilemeyeceğini vurgularken, demokratik bir anayasa talep ettiklerini ve bunun için mücadele edeceklerini söyledi. Herkese güvenceli iş kadrolu çalışma talebini yenileyen Evren; Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı protesto ettiklerini vurguladı. Miting; işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a ve 26 Mayıs’taki genel greve çağrıyla son buldu.