DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği, Sendikal Güçbirliği Platformu, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonuna bağlı işçiler Taksim meydanında bir basın açıklaması ve oturma eylemi yaparak, geçtiğimiz günlerde Adana ve Samsun’da sağlık emekçilerine yönelik saldırıları ve haksızlıkları protesto etti.

25 Ağustos 2011 Perşembe günü saat 19.00’da gerçekleştirilen ve  Dev-Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi’nin söz aldığı basın açıklamasında Samsun’da 207 gündür işleri için direnen sağlık işçilerinin hastane bahçesinde darp edildiği, bağlı oldukları sendikayı değiştirmeye zorlanan Belediye-İş üyesi işçilerin polis saldırısına uğradığı ve en son 22 Ağustos 2011 günü Adana’da uğradıkları hukuksuzluğu protesto eden sağlık işçilerine yönelik saldırılar hatırlatılarak, emekçilerin haklarının gasp edildiği ve haklarını koruyan işçilere saldırıldığı, sendika üyelerine yönelik keyfi gözaltı ve tutuklamaları arttırmaya dönük bir yönelimin olduğu belirtildi.

Yapılan açıklamada “Bu yönelimin en sert biçimi ise üç gün önce Adana’da yaşandı. DİSK Dev-Sağlık İş üyesi Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nin 25 Sağlık işçisi ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçlamasıyla biber gazlı, coplu polis şiddetine maruz kalarak 22 Ağustos 2011 günü Adana’da gözaltına alındı. Sağlık işçilerinin tamamı savcılıkça tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Neyse ki, sağlık hizmeti sunmaya çalışan ve haklarını kararlılıkla savunan Balcalı işçileri, haklarında dava açılarak serbest bırakıldılar.”

“Peki, buradan soruyoruz; Adana Balcalı Hastanesi’nde hukuksal ve fiili mücadele ile kazandığı hastanenin asli işçisi olma hakkını talep eden, iş güvencesini, geleceğini ve emeğini savunan işçilerin, ihaleyi kim alırsa alsın, kim ne kadar kar ederse etsin her durumda “asgari ücretle” çalıştırılan işçilerin, “ihaleyle-fesatla” ne ilgisi var? Üniversite yönetimini hukuka davet etmek ne zamandan beri suç haline geldi, “fesatlık” oldu?”

“Mutlaka bir fesatlık aranacaksa işçilerin haklarını gasp etmekte kararlı Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’nde aranmalı, tüm bu gelişmelere rağmen yüz bini aşkın sağlık işçisini şirketlere terk eden Sağlık Bakanlığı’nda aranmalı. “Fesatlık” hastane içinde sağlık işçilerine, belediye önünde belediye işçilerine biber gazı ve coplarla saldıran emniyet güçlerinde ve onları yöneten AKP iktidarında aranmalı.”

“Bizler çok iyi biliyoruz ki “Fesatlık bu işçi ve emekçi düşmanı sistemin ruhunda var!” şeklinde ifadelere yer verildi.

Eylemde “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız!”, “Sendika Haktır Engellenemez!” gibi sloganlar atıldı.