Türkiye işçi sınıfı hareketinin yetiştirdiği en önemli sendikal önderlerden olan KEMAL TÜRKLER 22 haziran cumartesi günü İstanbul’da mezarı başında anıldı. Türkler’in eski ve yeni mücadele arkadaşlarının katıldığı anmada başta DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi olmak üzere çeşitli konuşmacılar söz aldı.
Türkeş’in Emriyle Öldürülen Sendika Lideri
Kuruluşundan 1977 yılına kadar Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) genel başkanlığını yapan ve ondan sonra Maden-İş Kemal Türkler 1980 yılında evinden çıkarken korkakça bir pusuyla katledilmişti. 12 Eylül’den sonra görülen MHP
ana davasında Türkler’in katli de gündeme gelmiş ve ölüm emrini doğrudan Alparsan Türkeş’in verdiği hukuksal olarak olmasa da fiilen ortaya çıkmıştı. Aslında Türkler’in mücadele arkadaşları en baştan beri tetiğin arkasındaki eli ve hedefini çok iyi biliyordu. Türklerin cenazesine Alparslan Türkeş imzasıyla gönderilen çelengin binlerce işçinin ayaklarının altında parçalanması her halde bunun en açık göstergelerindendi. Ancak aradan geçen onlarca yıla rağmen ne azmettiriciler ne de onların maşası olan tetikçiler hak ettikleri cezayı almadı.
Dün ve Bugün
O yılardan bugüne Türkiye’nin tıpkı insan hakları alanında olduğu gibi sendikal haklar alanında da aldığı yol ancak birkaç arpa boyu. Bugün liman işçilerine daha dün nakliyat işçilerine, deri işçilerine ve sendikalarına yapılan saldırılar bunlardan sadece bazıları. Sosyal ve ekonomik yıkımın daha da şiddetlendiği günümüzde Türkiye İşçi Sınıfı yeni Kemal Türklerleri kendi bağrından çıkartmayı başaracaktır.
Başkanın, işyeri ziyaretlerinde, basın açıklamalarında sıkça yinelediği, Nazım’a ait bir dizede dendiği gibi: “Burjuvazi bizi kavgaya davet etti davetleri kabulümüzdür!”
