KESK, DİSK, TMMOB ve TTB, 4+4+4 eğitim sistemine karşı yürüyüş yaptıKESK, DİSK, TMMOB ve TTB 15 Mart 2012 Perşembe günü ortak basın toplantısıyla Meclis Genel Kurulu’na sevkedilen, 4+4+4 yasa teklifine ilişkin ortak eylem planını açıklamış ve alanlarda sokaklarda olma kararı almıştı. Bu karar doğrultusunda  4+4+4 eğitim sistemine karşı, KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK, TMMOB ve TTB dört örgüt bir araya gelerek, 17 Mart 2012 Cumartesi günü saat 14.30′ da Galatasaray Lisesi önünde toplandı.

Yürüyüş için toplanan kitle, “4+4+4 ile çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz / Eğitim Sen İstanbul Şubeleri” yazılı pankartın arkasında bir araya geldi. Eylemde Eğitim Sen üyeleri, “Genel kurula geldiğinde 4+4+4’e karşı Grev’deyiz,  Ankara’dayız” yazılı dövizler taşıdılar. Yürüyüşte sık sık, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Çocuk gelinler, işçiler istemiyoruz”, “Karanlığa teslim olmayacağız”,” Parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “Eğitim haktır, satılamaz”, “Parasız eğitim, parasız sağlık” sloganları atıldı.

Yürüyüş esnasında çevreden de eyleme alkışlarla destek verildi. Yürüyüşün ardından, Taksim Tramvay Durağı’na gelindiğinde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Eğitim-Sen İstanbul 4′ Nolu Şube Başkanı Arzu Erdoğan okudu.

Yapılan basın açıklamasında ilk olarak, hak ihlallerinin her geçen gün arttığına değinilerek, Newroz’un yapılmasına dönük engellemeler hatırlatıldı. Kürt sorununa ve halklar arasında yaratılmak istenen düşmanlığa karşı kardeşliğin hayata geçirilmesi gerektiği üzerine de vurgu yapıldı. Basın açıklamasının devamında, Eğitim Komisyonu’nda görüşülen 4+4+4 yasa tasarısının ırkçı, milliyetçi, piyasacı olduğuna vurgu yapılarak, kayıt dışı, taşeron, esnek ve güvencesiz çalıştırma biçimlerinin yaygınlaştırıldığı ve emek sömürüsünün her geçen gün daha da arttığı ifade edildi. Son olarak basın açıklamasında, Toplu İş İlişkileri Yasası’nın emekçilerin örgütlü güçlerine yönelik bir saldırı olduğu belirtilerek şunlara değinildi;

“Anayasada kamu emekçilerine sözde toplu sözleşme hakkı tanıyan 12 Eylül referandumunun ardından 16 ay, Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının ardından 6 ay, yasa tasarısının Bakanlar Kurulu’na gönderilmesinin ardından tam 100 gün geçti. Üzülerek ifade ediyoruz ki bunca zamandır sendikal hak ve özgürlükleri genişleten bir yasa bekleyen 2 milyon kamu emekçisi,bir kez daha aldatılmıştır. 4688 sayılı yasa tasarısı bu aldatmacanın bir göstergesidir”

Basın açıklaması, parasız eğitim mücadelesi verdiği için 19 ay tutuklu bulunan Berna Yılmaz’ın konuşması ile sona erdi.