KESK üyesi kadınlar, Siirt’te görülecek olan çocuklara yönelik cinsel istismar davası öncesi İstanbul’da yürüyüş yaptı.
Bugün (21.02.2012) KESK üyesi kadınlar, Siirt’te görülecek İlköğretim çağındaki çocukların iki yıl boyunca yaşadığı toplu tecavüz ve cinsel istismar dava duruşması (22Şubat) öncesinde Taksim’de bir yürüyüş gerçekleştirdi.
KESK’li kadınlar, “Tecavüzcüleri aklayan mahkemelere karşı sokaktayız, isyandayız” yazılı pankart arkasında bir araya gelerek Taksim Tramvay Durağı’nda tepkilerini haykırdılar.
KESK ‘li kadınlar sık sık, “Tahrik indirimi ayrımcılıktır”, “Fethiye’de, Siirt‘te tecavüz her yerde”, “Kimsenin namusu değiliz” , “Jîn Jîyan azadî” sloganlarını atarak Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte, “Demokratik özgür toplumu yaratalım, tecavüz kültürünü aşalım”, “Erkek tecavüz ediyor mahkemeler aklıyor” , “Erkek devlet, yargı tecavüzcünün ortağı” dövizlerini taşıyan KESK’li kadınlara halk da alkışlarla destek verdi. Galatasaray Lisesi önüne gelen KESK’li kadınlar, burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında;
Siirt’te ilköğretim çağındaki 4 kız çocuğuna iki yıl boyunca toplu tecavüz edilmesi ile ilgili davaya yarın devam edileceği (22 Şubatta) hatırlatıldı. Bu davada, aralarında okul müdürü Fahrettin Kuzu ve Siirt’in tanınmış, ileri gelen erkeklerinden memur, esnaf, asker ve polis 35 sanık olmasına rağmen, sadece 11 kişinin tutuklu olduğu belirtildi. Davanın seyri konusunda ise “Mahkemelerin tecavüzcüleri korumasından endişe duymaktayız” denildi.
Ayrıca çocukların cinsel istismarının çok yaygın bir suç olduğu ve çoğu kez cezasız kaldığı belirtilerek, “Cinsel istismar çocuklara çok büyük ölçüde sadece tanımadıkları kişiler tarafından değil, aile içinde bakım hizmeti veren, güven, sevgi ilişkisindeki erkekler tarafından da gerçekleştirilmektedir. Toplum içinde en gizli kalan istismar biçimi cinsel istismardır. Teşhis çok güçtür. Çünkü istismar genellikle gizli yapılır, şahit yoktur. Tüm bunlara rağmen çocuklar yaşadıkları istismarı anlatınca ya da ortaya çıkarıldığında yeni mağduriyetler başlar” denildi.
Adli Tıp Kurumu’nun “ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır”, mahkemelerin “çocuğun rızasıyla olmuştur” şeklinde kararlar verdiği de ifade edilerek yargı kararlarının çocuklara, istismarcılar kadar zarar verdiği üzerinde duruldu. İstismarcıların ise yargı kararları ile kurtarıldığı belirtildi.
Devletin görevini yapması gerektiğine vurgu yapılarak şöyle denildi: “Erkek egemenliğini kadın ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz, baskı, korkutma, sindirme gibi şiddet ve istismar temelli her türlü eylemine karşı devleti bütün kurumlarıyla; bu tür olayları örtbas ederek, koruma yerine, faillerini yakalama, adaleti bir an önce sağlama ve bu konuda samimi ve ciddi politikalar üretmeye davet ediyoruz. Çocukların cinsel istismara uğramasını önlemek devletin asli sorumluluğu ve görevidir.”
Son olarak KESK’li kadınlar basın açıklamasında, dava ile ilgili tüm yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırarak, kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddet, taciz, tecavüz, öldürme, bastırma, politikalarını teşhir edeceklerini ve bu davanın takipçisi olacaklarını belirttiler.
Basın açıklaması sloganlar eşliğinde sona erdi.
Bizler de Birlik Dayanışma Hareketi olarak devleti görevini yapmasını ve mahkemelerin tecavüzcüleri, istismarcıları koruma tutumundan vazgeçmesini talep ediyoruz. Siirt’te görülecek olan çocuklara yönelik cinsel istismar davasının takipçisi olacağız.
Kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü baskı, şiddet, taciz ve tecavüze SON!