Bilgi Üniversitesi’nin sahibi Amerikan Laurate şirketi 24 Ağustos 2012’de 9’u Sosyal-İş sendikası üyesi olmak üzere 13 işçiyi işten çıkardı. Bunun üzerine Bilgi Üniversitesi çalışanları işçilerin haksız yere işten atıldığını anlatan bir bildiri yayınlayarak, arkadaşlarının yanında olduklarını gösterdi. 28.08.2012 tarihinde DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası , işçilerin işten çıkarılmasını protesto etmek için Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bilgi Üniversitesinde temizlik, güvenlik ve teknik destek hizmetlerinde görevli 13 kişinin “küçülmeye gidilmesi” nedeniyle işten çıkarılmasını protesto eden sendika üyeleri ve bilgi üniversitesi çalışanları “İşten atılanlar geri alınsın” yazılı pankartın arkasında bir araya geldi.

Basın açıklamasını yapan Sosyal-İş İstanbul Şube Sekreteri Mahsun Turan, 24 Ağustos 2012 Cuma günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde destek personeli olarak çalışan 13 kişiye iş akitlerinin tek taraflı olarak feshedildiği bildirildiğini hatırlattı. İşten çıkarılanların 9’unun sendika üyesi olduğunu belirten Turan, önümüzdeki günlerde bu sayının daha da artabileceğini ifade etti. Ayrıca basın açıklamasında Sosyal-İş’in hak kayıplarına ve işten atmalara karşı sonunda kadar mücadele edeceği belirtilerek, işten atılanların talepleri yerine gelmediği taktirde eylemlerin artacağı ve büyüyeceği de dile getirildi. Son olarak açıklamada eylemlilik sürecinde “Bilgi’yle direniş başlasın” sloganın kullanılacağı belirtildi.

Turan’ın konuşmasının ardından, içeride çalışmakta olan ancak baskı ve tehditlerle dışarıya çıkıp destek olmalarına izin verilmeyen işçilere moral amacıyla bina içine doğru yürüyüşe geçildi. Özel güvenlik birimlerinin yürüyüşe izin vermeyeceklerini söylemesiyle kısa süreli bir gerginlik yaşandı, ancak yürüyüş gerçekleşti. İşten çıkarılan işçilerde söz aldı. Mehmet Işık, Remzi Çoban ve Mesut Özcan uğradıkları haksızlıkları anlatarak, işlerine dönmekte kararlı olduklarını ifade ettiler.

Basın açıklaması, “Susma haykır, sendika haktır”, “İşten atılanlar geri alınsın”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Direne direne kazanacağız”, “Bilgi’yle direniş başlasın” sloganlarıyla sona erdi.